Saturday, September 22, 2007

karakalem resim Milli Eitim Dergisi-160

ucuksadik: Milli E itim Dergisi-160

Milli Eitim Dergisi-160













MİLLİ EĞİTİM DERGİSİ


Sayı 161



Kış 2004



















İLKÖĞRETİM
RESİM-İŞ DERSİNİN İLKÖĞRETİM MÜFETTİŞLERİ TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ




Ayşe ÇAKIR İLHAN
*






Giris



Ilkögretimin temel
hedefi erken çocukluk yıllarından baslayarak etkili bir rehberlik ve
danısmanlık hizmeti ile çocukları ilgi, yetenek, gelisim ve ögrenme
özellikleri dogrultusunda yasama ve bir üst ögrenim kurumuna
hazırlamaktır. Bu hedefi gerçeklestirmek üzere bedensel, ruhsal,
sosyal yönden saglıklı, çagdas bir insan ve iyi üretici, iyi
tüketici, iyi vatandas olmanın temellerini olusturmak gerekmektedir.
Böylesine önemli bir hedefi üstlenen ilkögretimde nitelik gelistirmeye
agırlık verilmelidir. Ilkögretimde niteligi gelistirmek üzere sistemi
olusturan tüm ögelerin gelistirilmesi amaçlanmalıdır. Ilkögretim
sisteminin isleyisini dogrudan etkileyen ögeler ise; ögretim
programları, ögretme-ögrenme ortamları, ögretmen nitelikleri,
yönetici nitelikleri, müfettis nitelikleri, ana-baba tutumları ve
diger çevredir (yerel yönetim kurumları, sivil toplum örgütleri, vb).
(Özel ihtisas komisyonu raporu, 2001)



Devlet Plânlama
Teskilatının Basbakanlıgın 14 Agustos 1999 tarih ve 1999/7 sayılı
genelgesi ile kurulan Özel Ihtisas Komisyonlarından “Okul Öncesi
Egitim-Ilkögretim ve Özel Egitim” konusunda hazırlanan raporda
ilkögretim ögretim programları için asagıdaki ifadelere yer
verilmektedir:



“Ilkögretim
kurumlarının çocuklar için ilgi çekici, bulunmaktan zevk aldıkları
çocuk dostu ortamlar olabilmesi için, özellikle ilk bes yılda ögretim
programlarında çocukların oyun yoluyla, müzikle, resimle, yaratıcı
dramayla, dansla, hareket ederek, arastırarak, kesfederek
ögrenmelerini saglayacak egitim durumlarına ve temel olarak çocugun
kendi içindeki ilerlemesini dikkate alacak sınama durumları, ölçme ve
degerlendirme tekniklerine yer verilmelidir. Bilgi teknolojileri,
resim, müzik, yaratıcı drama, beden egitimi ve yaratıcı dans gibi
dersler; gerek ilgili, gerekse diger derslerde ögretme-ögrenme aracı
olarak egitim programlarında hak ettigi yere getirilmelidir. (32-33 )



Sekizinci bes yıllık
kalkınma plânının hazırlık çalısmalarına ısık tutacak bu rapordan ve
bilimsel arastırmalardan anlasılacagı üzere ilkögretimde çocugun
yaratıcılıgını gelistirmede önemli bir yere sahip olan sanat
derslerinin bugünkü durumunun beklenen düzeyde olmadıgı söylenebilir.



Ilkögretim ögrencisi
yası geregi yaratıcı düsüncesini gelistirebilecegi bir dönemi
yasamaktadır. Türk Millî Egitim Sistemi Cumhuriyetin kurulusundan bu
yana örgün egitim programlarında sanat egitimine yer verilmistir.
Özellikle ilkögretimde sanat egitiminin gerekliligi konusunda ihtisas
komisyonları raporları hazırlanmıs, konu Millî Egitim fiûralarında
tartısılmıstır. Ne yazık ki örgün egitimde sanat egitimine iliskin
sorunlar hiçbir zaman istenilen düzeyde çözüme ulastırılamamıstır. Bu
çözümsüzlügün en önemli nedenlerinden biri ögretmen egitiminden
kaynaklandıgı bilinmektedir. Çünkü okulöncesi, sınıf ve resim
ögretmenleri resim ögretimi konusunda yeterli egitimi alamamaktadırlar.
Okul yönetimi ve aile sanat egitimini önemsememektedir. Ayrıca mekan
ve malzeme sıkıntıları yasamaktadır.



Bütün bunlara ek
olarak ilkögretimde Resim-is dersine giren ögretmenlere rehberlik
yapabilecek Resim-is alanında yetismis müfettislerimiz de çok az
sayıdadır.



Bu arastırmada 1999
yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Egitim Fakültesi
tarafından düzenlenen “Aktif ögrenme, ögrenme stratejileri ve materyal
kullanımı”konulu seminere katılan 473 Ilkögretim müfettislerine
yöneltilen” sizce ilkögretimde resim-is dersine giren ögretmenlerin
olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir? Ne tür çözüm önerileriniz olabilir?”
sorusuna verilen yanıtlar degerlendirilmis ve üç baslık hâlinde
asagıda sunulmustur:



1. Ilkögretimde
Resim-is Dersine Giren Ögretmenlerinin Olumlu Yönleri



Ilkögretimde Resim-is
Dersine Giren Resim-is ögretmenleri;




Ögrencileri seviyorlar ve dersi sevdirmek için çaba harcıyorlar,



• Gerekli teknik
bilgileri almıslar,




Çocukların hayal güçlerini ortaya çıkarabiliyorlar,



• Çevre
imkânlarını iyi kullanıyorlar. Gayretliler,



• Genelde
estetik duyarlılıga ve görüntüye sahipler,



• Çalısma
ortamlarını temiz ve düzenli tutuyorlar. Ögrenciye özgür bir ortam
saglıyorlar,



• Aktif
görünümdeler,




Hosgörülüler. Ögrencilerle daha iyi iletisim kuruyorlar,




Ögrencilerden kalıplasmıs davranıslar istememeleri onları özgür
davranıslara kanalize edebiliyorlar,




Açtıkları sergilerle ögrencilerin ve velilerin katılımını saglıyorlar
ve böylece ögrencilerde özgüven gelisiyor,



• Bu sergiler
aynı zamanda okul ve ögrenci etkinliklerini çevreye tanıtıyor,




Ögrenciyi soyut düsünceye sevk ediyorlar,



• Yurtiçi ve
yurtdısı resim yarısmalarına katılarak kendilerinin ve ögrencilerinin
ufuklarını açıyorlar,



• Egitsel
faaliyetlere katkı saglıyorlar,




Ögrenciyi okula baglamada etkililer,




Ögrencileri sanatsal yönden destekleyerek sanatsal ve estetik
begenilerini gelistiriyorlar,



• Resim yapmaya
yetenekli ögrencilere yön veriyorlar,



• Yeni mezun
resim ögretmenleri daha üretici,




Ögrencinin gelisimini gösterir dosya tutuyorlar.



Yukarıdaki
ifadelerden de anlasılacagı üzere ilkögretim müfettisleri resim-is
dersine giren ögretmenlerin olumlu yönlerini belirtirken sınıf
ögretmenlerinden hiç söz etmemeleri dikkat çekicidir.



2. Ilkögretimde
Resim-is Dersine Giren Ögretmenlerin Olumsuz Yönleri.



Ilkögretimde Resim-is
Dersine Giren Sınıf ögretmenleri;



• Resim-is
ögretim programlarını incelemeden yıllık plân yapmaları,



• Baska
okullardan daha önce hazırlanmıs yıllık plânları alarak aynısını
uygulamaları.




• Daha önceki
yıllara ait yılık plânları hiç degistirmeden uygulamaları,



• Resim-is
programını yeterince bilmemeleri. Bazı kavramları anlayamamaları. Bu
konuda hiçbir gelistirici çalısma yapmamaları,



• Resim dersi
için plânı gereksiz bulup dersi plânsız yapmaları,



• Resim-is
programının açıklamalar bölümünü incelememeleri,




Programla ilgili karsılasılan zorluklar müfettislerin ısrarlı
tutumlarına ragmen onlara iletilmemeleri,



• Günlük ders
plânlarında çok soyut ifadelere yer veriyorlar. Ögrencilerde davranıs
kazandırmaya yönelik çalısmalara plânlarında yer vermemeleri,



• Sınıf
ögretmenleri resim-is ögretimi konusunda yeterli bilgiye sahip
olmadıgından ögretim programını anlayamamakta bu nedenle resim dersini
islememektedir. Bunun için genel müfredatın yogunlugundan söz
etmektedirler ve bu derslerde diger dersleri yaptırmaktadırlar.



• Sınıf
ögretmenlerinin Resim-is konusunda alan bilgisi yetersiz,




Okuldaki yöneticilerin (müdür, müdür yardımcısı) zorunlu girmesi
gereken ders saatini resim, müzik ve beden egitimi gibi derslerden
seçmektedirler, ancak bu konuda hiç basarılı olamamaktadırlar,




Okulların büyük çogunlugunda resim ögretmeni olmaması resim dersine,
bu alana hâkim olmayan, brans dısı ögretmenlerin girmesine neden
olmaktadır,




Üniversiteler alanla ilgili ( sınıf ve resim-is ögretmeni )
ögretmenleri iyi yetistiremiyorlar,




Okullarda bu derslerle ( resim, müzik, beden egitimi ) alt yapı
eksikligi var.



• Resim-is
dersi genellikle sınıflarda islendigi için ögrenciler bu dersi diger
derslerden ayırt edememekte ve resim dersi için gerekli duygusal
yogunluga girememektedir,



• Resim-is
dersinin felsefesi kimse tarafından bilinmediginden önemsenmiyor.
Devlet memurları sınavlarında ve diger sınavlarda bu derse iliskin
soru çıkmadıgından ders önemsenmemektedir, Resim-is dersi sanat
egitimi temelinde islenmiyor,



• Bu derste
ögretmenler ögrencilerle ilgilenmiyor,



• Resim
çalısmaları sınıfla sınırlı kalıyor,



• Resim dersine
giren brans dısı ögretmenlerinin tek kaygılarının ders ücreti olması,




Ögretmenlerin üniversitede aldıkları bilgilerle emeklilige kadar
yetinip kendilerini gelistirmemeleri,



• Bir çok
ögretmen resim dersinin mühendisligin gelistirici ve kesfedici
yeterliliklerinin temel kaynagı oldugunun farkında degil,




Ögretmenler tarafından ögrencilere resim konusunda yeterli teorik
bilgi verilmemektedir,



Ilkögretimde Resim-is
Dersine Giren Resim-is ögretmenleri;



• Sanatçı
gibi yetistirildikleri için çocuga yaklasımları olumsuz,



• Resim
ögretmenleri iyi resim yapıyorlar ancak resim yaptırmasını veya sanat
egitimi vermesini bilmiyorlar,




Kendilerini resim ögretmeni olarak degil ressam olarak görüyorlar,




Üniversiteden yetisen tüm ögretmenlerde oldugu gibi resim ögretmenleri
de kendilerini ögrenciye ve çevreye kabul ettirmede zorlanıyorlar,



• Resim-is
egitimi degil, resim yaptırıyorlar,




Ögrencinin seviyesine inme konusunda basarılı degiller,




Ögrencileri yönlendiremiyorlar,




Ögrencinin yaptıgı resimlere müdahale ediyorlar.




Ögrencilerin sanatsal etkinliklerini yönlendirmiyorlar,



• Dersle ilgili
sınıf ortamını iyi düzenlemiyorlar,




Ögrencileri tesvik edici çalısmalara çok az yer veriyorlar,




Ögrencileri kalıplasmıs belli sekil ve resimlere yönlendirerek
yaratıcılıklarını engelliyorlar,




Ifadeden çok beceriye önem veriyorlar,



• Kendi
alanlarında çok iyi olabilirler ancak bunu ögrencilere aktaramıyorlar,



• Resim
ögretmenleri kendi aralarında is birligine açık degiller,



Ayrıca;



• Okul müdürleri
il ve ilçedeki egitim müdürleri, resim ögretmenlerini tabela, bez,
afis hazırlatmak ya da yapılacak etkinlikleri düzenletmek için uzun
süreli görevlendirmeler yaparak okuldaki egitimi olumsuz
etkilemektedir,




Ögrencileri yeterince tanımadan edindikleri bilgileri uygulamak
istiyorlar,



• Sürekli aynı
konuları veriyorlar, konuları kavratmada canlandırma, açıklama,
tartısma, vb. gibi ön hazırlık yapmıyorlar. Ögrencileri resme
baslamadan önce yeterince hazırlamıyorlar,




Haftalık ders saati süresinin azlıgından yakınıp var olan süreyi daha
iyi kullanmanın yollarını aramıyorlar,



• Konuyu
verdikten sonra ögrenciyi serbest bırakıp çalısmaları takip etmiyorlar,



• Kendi alanları
ile ilgili çalısmaları takip etmiyorlar,



• Çevre
olanaklarını kullanmada yetersizler. Çevrede bulunana müze, sanat
galerisi ya da ören yerlerinden yeterince yararlanmıyorlar.
Üniversitelerin ilgili bölümleri ile is birligi yapmıyorlar,



• Ölçme ve
degerlendirme konusunda yetersizler. Ögrencilerin ilk resmi ile son
resmi arasındaki farka dikkat etmeksizin kendi kafasına göre
degerlendiriyorlar. Ögrencileri bir ressam gibi degerlendiriyorlar.
Her ögrenciden aynı düzeyde basarı bekliyorlar. Degerlendirmede
ögrencinin yaratıcılıgı degil, ögretmenin deger yargıları ve
ölçütleri ön plâna çıkıyor,



• Dersi sadece
yetenekli ögrencilere isliyorlar. Dersi sevdirme konusunda bir
çabaları yok,



Var olan olanaklarla
nasıl çalısacagını düsünmeden çevrelerinden dört dörtlük alt yapı
bekliyorlar,



• Dersi (
özellikle de kendilerini ) kabul ettirmede notu silâh olarak
kullanıyorlar,



Eve ödev veriyorlar.
Yapılan resimleri elestirmiyorlar. Resim atölyesi, malzeme
yetersizligi ve zaman sorunundan dolayı ögrencilerin evde resim
yapmalarına izin veriyorlar.




Duvarlarda sadece ögretmen tarafından iyi bulunan resimler
sergileniyor,




Ögrencilere yaptıkları resimleri yorumlatmıyorlar,



• Araç bilgisi
vermeden resim yaptırıyorlar,




Derslerde düzeni saglamada zorlanıyorlar,




Basarısız ögrencilerle ilgilenmiyorlar,



• Yıl sonu
sergilerinde kendi yaptıkları resimleri ögrencinin resmi olarak
sergiliyorlar,



• Iyi resim yapan
ögrencilerin resimlerini geri vermiyorlar,




Programlarını hazırlarken çevrenin, ögrencinin, okulun maddî ve
fizikî özelliklerini dikkate almıyorlar. Ögrencilerin satın alma
güçlerini asan malzemeler istiyorlar,



• Resim-is
dersinin önemini kendileri de yeterince bilmedikleri için çevrelerine
yeterince anlatamıyorlar,



• Resim-is
dersinin ikinci sınıf ders olarak görülme kompleksini yasıyorlar,




Kendilerini gelistirmedikleri için sürekli tükenmeleri ve geri
kalmaları,



• Tüm ögrencileri
aynı düzeyde kabul ederek sürekli kıyaslama yapmaları,



• “Resim
atölyesi yok. Sınıfta ancak bu kadar yapılır. ” diyerek programın
geregini yerine getirmiyorlar,




Ögrencilerin gelisim seviyelerini, bireysel farklılıklarını dikkate
alarak program hazırlamıyorlar,



• Resim-is
dersinin diger derslerle iliskisini kurmuyorlar,





• Genelde
Resim-is Programını begenmiyorlar. Bu programın atölyede
uygulanabilecegini düsünüyorlar. Bu nedenle mevcut programı
uygulamıyorlar,



• Tertip, düzen
vb. kavramlara daha çok deger vererek yaratıcılık, radikal düsünme,
yeni bakıs açısı vb. konuları fazla dikkate almamaktadırlar.




Konuları kavratmada yeterli degiller. Çok geleneksel çözüm yollarını
denemekteler. Grup çalısmalarına, konu ve amaca uygun proje
çalısmalarına, gezi, gözlem ve incelemelere yeterince yer
vermemekteler.



3. Ilkögretimde
Resim-is Dersine Iliskin Müfettislerinin Önerileri



• Resim-is
ögretmenlerine pedagojik formasyon konusunda daha fazla bilgi
verilmeli,



• Resim-is
ögretmeni dersini islerken dersin hedef davranıslarını ön plânda
tutmalıdır. Dersin sonunda ögrencinin ne türden davranıslar
kazanacagını belirtebilmelidir,



• Resim dersinin
önemi konusunda ögrenciler ve veliler bilgilendirilmelidir,



• Resim dersi
okulda islenmeli eve ödev verilmemelidir,



• Resim-is
ögretmeninin görev tanımı yapılmalıdır,



• Resim-is
ögretmeni estetik giyinmeli, konusması anlasılır ve akıcı olmalıdır,



• Resim-is
ögretmenligi sanatçılık degildir. Bu nedenle resim-is ögretmenligine
giris sınavlarında sadece yetenek sınavı degil genel kültür sınavı da
yapılmalıdır,



• Resim ögretmeni
yetistirme programlarında ilkögretim resim-is programı mutlaka
inceletilmeli ve resim nasıl yaptırılır konusunda bilgi verilmelidir.
Bu nedenle üniversitelerin resim-is ögretmeni yetistirme politikaları
yeniden gözden geçirilmelidir,




Fakülteler mezun ettikleri ögretmenleri is basında izlemelidir,




Ögrenciler için sergiler açılmalı, sanatsal sergilere ögrenciler
götürülmeli, sanat ve sanatçılar tanıtılmalıdır,



• Resim-is
ögretim programına uygun ögretmen kitabı çıkarılmalıdır. Program
sınıf ögretmenini anlayacagı sekilde hazırlanmalıdır,




Ögretmenlerin yararlanacagı kaynak kitaplar çogaltılmalı ve
ögretmenlere ulastırılmalıdır,



• Resim-is
dersi programları bakanlık tarafından her okula gönderilmeli,
ögretmenlerin incelemesi saglanmalıdır,



• Resim dersine
girenlere drama yöntem ve teknikleri ögretilmelidir,




• Resim-is derslerinde proje çalısmaları yapılmalıdır.
Müze egitimine yer verilmeli, bu konuda müze müdürleri ve is
birligine gidilmelidir,



• Sergi
katalogları ve ressamların resimleri ya da tıpkı basımları ögrencilere
izletilmelidir,



• Yönetim
karsılıgı olarak, resim dersi verecek yöneticiler bu konuda mutlaka
hizmet içi egitimden geçirilmelidir. Böyle bir egitim almayan resim
dersinin önemini ve özelliklerini bilmeyen okul yöneticilerine ve
sınıf ögretmenlerine kesinlikle bu ders verdirilmemelidir,



• Sınıf
ögretmenlerine resim-müzik—beden egitimi ve is egitimi konusunda yan
alan egitimi verilmelidir,




Üniversitelerin resim-is bölümleri Resim-is ögretmenleri için
hizmet-içi egitim düzenlemeli, zaman zaman okulları ziyaret ederek
egitim ve ögretimin nasıl yürütüldügünü saptamalı ve bu dogrultuda
seminerler düzenlenmelidir. Yeni egitim-ögretim ve sanat akımları bu
ögretmenlere anlatılmalıdır,



• Resim-is
derslerinin süresi asla baska bir amaçla kullanılmamalıdır,



• Her okulun
mutlaka bir resim atölyesi olmalıdır,




Denetlemede bu dersler gündeme getirilmelidir. Teftis formlarında
resim ile ilgili sorular olmalıdır,



• Resim alanında
yeterli sayıda ögretmen yetistirilmelidir,




Ilkögretimin tüm sınıflarında resim-is dersi bransı resim olan ( ve ya
bu konuda sertifikası olan ) ögretmenler tarafından verilmelidir,



• Resim dersi
ilkögretimin ilk bes sınıfında beden egitimi ve müzik dersi ile
birlikte ana ders hâline getirilmelidir,



• Ögrenci
seçme sınavlarında resim-is dersine iliskin sorular olmalıdır,



• Resim-is
dersi için plân yapan ögretmen, ne yapacagını, nasıl yapacagını ve
amacının ne oldugunu belirterek plân yapmalıdır,



• Ülke gerçekleri
özellikle resim ögretmenlerine ögretilmelidir. Bu derse giren
ögretmenler çevre kosullarına göre dersi nasıl isleyecekleri
konusunda bilinçlendirilmelidir. Ögretmen ögrencinin maddî gücünü
asan malzeme istememelidir. Ögrencilere asırı masraf
yaptırılmamalıdır,




Ögrenciye malzeme saglama konusunda okullar destek almalıdır.
Bakanlık özel olarak resim-is ve is egitimi dersleri için kaynak
ayırmalı, bu kaynaklar dogru bir biçimde kullanılmamalıdır,



• Dersin
degerlendirilmesi resim-is dersinin özelliklerine göre yapılmalıdır.
Ögrenci notla korkutulmamalıdır,



• Veliler sanat
egitimi derslerinin önemi konusunda bilinçlendirilmelidir. Sanat
egitiminin ögrencin duygusal alandaki gelisimi ile ilintili oldugu
televizyon programları yoluyla anlatılmalıdır. Bu programlarda kültür
ve uygarlıgın olusumunda sanat ve sanatçının önemli yeri oldugu
vurgulanmalıdır.




Ilkögretimlerde resim dersine giren sınıf ögretmenleri alan bilgisi
konusunda oldukça yetersizdir. Bunun için her ilde sürekli ögrenme
merkezleri kurulmalıdır. Bu merkezlerde resim-is dersi ile ilgili
kavram ve yöntemler ögretmenlere ögretilmelidir. Hizmet içi egitim
merkezleri üniversitelerle ve resim-is ögretmenleriyle iletisim
hâlinde olmalı, yeni gelismelerden ögretmenler sürekli
yararlandırılmalıdır.



• Resim
derslerinde yaratıcı çalısmalara yer verilmelidir. Çevredeki,
yurttaki ve dünyadaki sanat eserlerine tanıtıcı ve kavratıcı
çalısmalar yapılmalıdır.




Ögrencilere sanatçılar tanıtılmalı; toplumdaki yeri ve önemi
anlatılmalıdır.



• Sanata egilimli
ögrenciler desteklenmelidir.



• Resim-is
ögretimi okulun sınırları içinde kalmamalıdır. Ögrenciler, resim ve
heykel sergilerini gezmeleri için özendirilmeli, müzelere gitmeleri
saglanmalıdır.



• Sanat egitimi
konusunda okullar, fakülteler ve ilkögretim müfettisleri daha fazla
is birligi ve fikir alısverisinde bulunmalıdır.



• Resim-is
dersi ögrencilere esas olarak sanat egitimi-sanat kültürü temelinde
resim-is kültürü olarak verilmelidir.



• Resim dersi
ögretim programında yer alan konularla ilgili olarak örnek projeler
hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.




Ögretmenler belirli dönemler için sözlesmeli olarak çalıstırılmalıdır.
Basarı gösteremeyen, kendisini yenileyemeyen ögretmeni sistemin kabul
etmemesi gerekir. Burada “ögretmenin bundan sonraki durumu ne olur?”
seklindeki duygusal yaklasımlar yerine “25-30 yıl süre ile eksik
yetismesine neden oldugu neslin gelecegi” ölçüt alınmalıdır.



Sonuç olarak
ilkögretimde niteligin artırılması konusu bir bütün olarak ele
alınmalı ve ögretmen yetistirmeden baslayarak ilkögretimi ilgilendiren
bütün ögeler yeniden çagın kosularına göre düzenlenmelidir.
Ilkögretimde sanat egitimi olmadan, spor olmadan çocukların ne bir
üst ögrenim kurumunda ne de yasamda basarıyı yakalayamayacagı
unutulmamalıdır. Çünkü insanın yaratıcı düsüncesini gelistirmede
bütün alanların yeri ve önemi vardır.





Kaynak:



Devlet Plânlama
Teskilatı. (2001). Okul öncesi egitim-Ilkögretim-özel egitim.
Özel Ihtisas Komisyonu Raporu. Sekizinci Bes Yıllık Kalkınma Plânı.
Ankara.







*Doç.
Dr.; Ankara Üniversitesi-Egitim Bilimleri Fakültesi ‹lkögretim Bölümü
Sınıf Ögretmenligi Anabilim Dalı. ‹lhan@education.ankara.edu.tr






İçindekiler...






© T.C. MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı

Teknikokullar, ANKARA

Tel. (312) 2128145

Fax (312) 2124668

med@meb.gov.tr



[ yukarı
]


Arşiv